Gölyazı Köyü Bursa sınırları içinde, doğa ile tarihin bir arada bulunduğu eşsiz bir güzellik. Köyde yerleşim halen, yaklaşık 800 m uzunluğundaki antik surların içindedir.
Üzerinde geleneksel konut mimarisi örnekleri görülebilen surlarda, yer yer kapılar ve kuleler bulunur.
İlkbaharda yükselen sular nedeniyle su içinde kalan ağaçlar, bu sularda süzülen ördekler, pelikanlar, her bahar evlerin çatılarında yuva yapan leylekler, Arnavut kaldırımlı dar ve temiz sokaklar ve güler yüzlü misafirperver köylüler bu köyün güzelliklerinden yalnızca birkaçıdır.
Tümüyle SİT alanı olan bölge, restore edilerek kültür merkezine dönüştürülen Aziz Panteleimon Kilisesi ile de dikkati çeker.
Yerel halk genelde hafta sonları olmak üzere yediden yetmişe balık tutmayı çok seviyor. Bu köyde kadınlar da erkekler de balıkçılık yapıyor, sokakta oturup balık ağı ören kadınlara rastlayabilirsiniz
Ağlayan Çınar
(Ek başlık açmazsak olmazdı. Doğa ana bize görsel bir şölen sunmuş çünkü)
Gölyazı’nın sembolü olan Ağlayan Çınar görülmeden kesinlikle olmaz. Neden ağlayan çınar diye soranlara da hemen açıklayalım. Yüzyıllar içinde gittikçe yan yatan ağacın gövdesinin bir bölümünden zamanla doğal kaynak suyunun yüzeye çıktığı bir oluk oluşması, o oluktan akan suyun da ağacın altında minik bir havuz oluşturması bu ağaca ağlayan çınar denmesine neden olmuştur.
Ne mi yapılır Gölyazı'da ?
* Gün boyu fotoğrafçılık.
* Vaktiniz varsa balıkçılık.
* Göl manzaralı kahvaltı. (Kesinlikle öneririm.)
* Saldal ile etrafta bulunan küçük adacıkların gezilmesi.
Ozz.